3. Baskı
İçim burkuluyor, özlüyorum. Elimiz henüz iştutmadı, hep o bize baktı. Allah’tan dileğim, para kazanarak bir gün karşısınaçıkmaktır. Bir gün; sen çekil, yoruldun, bırak gurbeti ve uzak yolları,Almanyaları, dağ gibi yanımızda dur demek istiyorum. Bu adamın kaderi hep yürektaşımasıdır, sorumluluğudur. Evlat aşkı, onun boynu bükük muhteşem hüznüdür.Hayatta başkası için yaşayan, iyiliğin kapısı hiç kapanmasın diyenlerdendir.Çok özlüyorum, içimden hep gelip geçiyorsun. Yaralı gönlüne mavi bir ıslıkolmak isterdim. Şimdi hüzün bizim kapımızda sonsuz bir kamaşma olmasaydı,ağlamanın ne değeri olabilirdi ki? Çok ağlamak istiyorum baba, sana çoksarılmak istiyorum. Bir çocuğun gözlerindeki gökyüzünü anla baba. Ne kadaryakışıklısın, ne kadar asilsin. Ne kadar anıların üzerine dökülen yapraksın, nekadar gurbetsin, köylü ya da kentlisin. Sevmeyi, karşılıksız sevdayı,gerektiğinde vedayı senden öğrendim. Bir dervişten ten kokusu, Pir’innefesindeki hak kelamı, senin gözündeki evlat aşkı, yüreğimdeki yaraların umut gülümseyişidir.Baba, mektupların ne kadar zarif, ne kadar mutlu. Mektuplarından yıldızlarçıkıyor, mektupların bahar kokulu, baba kokulu. Sedeften kelimelerle ne güzelrüya kelamları onlar. Ah şu benim hüzünlü ve kırılgan dünyama sen olmazsannasıl güneş doğacak, mehtap nasıl düşecek denizlerdeki yakamozların kucağına?Ben matemden nasıl kurtulacağım baba? Söyle kalbimin sızısı, söyle lütfen.
Mavi Turnalar
Cevat Sarıkartal