Afşar Timuçin “Felsefeden Estetiğe” kitabında düşüncel bir sarmala götürüyor. Tepe lambalarının altında okuyucuyu sorgularken bir yandan da ışıkla yol gösteriyor. On beş ana başlıkta topladığı konular şunlardır: Estetiğe felsefe gerekli mi? Sanatta kendi olmak. Ahlaktan şiire yol var mı, sanat eleştirir mi? Demokrasi inancı. İçimizde şeytan var mı? Dilin düşünceyi, düşüncenin dili belirlemesi. Şiir için zekâ yeterli mi? Yapıtın dili ya da anlam, bizim şiir dünyamız, değer sorunu ve insanın geleceği. Erdem nedir? Tarihçinin sorumluluğu, aydın sorumluluğu ve marx’çı düşünceye genel bakış.
Yazar kitabını önsözünde; “Bir ihtiyar öfkelinin temel kaygıları bunlar. Bütün kuralları kenara atıp insanı düşünceye yöneltmek: asıl amacımız bu olmalı” diye özetliyor.
Afşar Timuçin kendine özgü felsefi kalemiyle sizlere keyifli okumalar yaptırarak, gözle görülemeyen öğeleri fark etmenizde yardımcı oluyor.Kitaptan:
Doğayı kandıramazsınız. Doğa size ödetir. Kimin hakkını yediyseniz ödetir, yalanlarınızı ödetir, saçmalıklarınızı ödetir. Siz ödemekle kalmazsınız, çocuklarınız da öder. Neden? Çocuklarımızın günahı ne? Çocuklarınızın da size bakarak doğanın kandırılabilir bir şey olduğunu düşünürler de ondan. Yazı yazmak bir ahlaktır, sizden doğrular adına savaşmanızı bekler. Oysa siz kurnazsınız, doğrular adına savaşmanız gerekir mi? Siz doğrular adına savaşmayı aptallara bırakmışsınız ve çok yüksek “mevki”lere gelmişsiniz. Hayırlı İşler!
Felsefeden Estetiğe
Afşar Timuçin