Kötülerin nasıl kapıları tuttuğunu, dünyanın tüm pencerelerine nasıl duvar ördüklerini görebiliyorum. İnsanın sahip olduğu coğrafyanın bile hileli tayin edildiği yeryüzünde insan anlamımızı tarif eden, soru sormamızı çoğaltan neden şiir olmasın ki! Sol yanının sıcaklığının ve ruhunun ürpermesinin farkına varıp mağara duvarlarına imler çizikti-ren ilk insandan, beyaz defter sayfalarını kanının mürekkebiyle tutuşturan bugünün insanının muhayyilesini sürekli besleyen şiirde kullandığımız imgeler değil de nedir? Hepimiz hala imge denilen o büyük noktaya bakıyoruz. Bakarken de hepimiz başka bir biçimde bakıyoruz; kimimiz yanına yüreğini alarak, kimimiz içini alarak, kimimiz sevgilimizi alarak, kimiz ülkemizi ve halkımızı alarak, varlık nedenimizin orda olduğunu düşünüyoruz. Yani o ilham denilen şimşek aralığından sızan cevher sönene dek sürecek bu durumumuz…
Çekiç Vuruşları
O. Günay